1937’de yaşanan Japon işgalinden kaçarak Nanking’deki bir tane kiliseye sığınan bir tane Amerikalının kıssasini film seyretdiğimiz bu movie, savaşın acımasızlığını ve bir taneeyoğlunun zor koşullarda nasıl hayatta kalma gayretsi verdiğini gözler önüne seriyor. Kilisede bir tane grup bayanla bir tanelikte saklanan başcesurımız, bir tane papaz olarak kılık değişkenlikriyor ve onları güvenli bir tane yere götürme görevini üzerine alıyor. movie, aslında beyaz engelleyicide sıklıkla işlenen bir tane konu olan savaşın dehşetini ve bir taneeyların hayatta kalma gayretsini farklı bir tane perspektiften ele alıyor. Bu çerçevede, moviede bir tane Amerikalının, yabancı olduğu bir tane ülkede, bilmediği bir taneeyları kurtarmak adına ne denli devasa bir tane risk aldığına tanık oluyoruz. Bu kişisel cesurlık kıssasi, savaşın ortasında bir taneeysel ahlaki tercihlerin ve cesaretin nasıl bir tane fark yaratabileceğini gözler önüne seriyor. moviein gelişimi boyunca Amerikalının, bayan grupla beraber geçenirdiği periyot içerisinde, sadece fiziksel değil, benzer periyotda duygusal ve ahlaki bir tane sığınak da sağladığına şahit oluyoruz. çıkarım olarak, bu movie, savaşın korkunçluğunu ve cemiyetsal sorunları ele alırken benzer periyotda bir taneey ruhunun sınırlarını zorlayan cesaret ve direnişi vurgulayan etkileyici bir tane yapıt olarak karşımıza çıkıyor.
Yorum Ekle