bir gün, beşiğinde yeni doğmuş bir bebekle karşılaştığınızı ve size “baz ya da bırak” denildiğini düşünün. Nefes kesici bir önerme, değil mi? Bu cümlenin sinemada yer aldığı bir vizyon film hayal edin. Tek bir dile getirmeknin, bir yüzleşmenin ardından, hayatın tam yerindeamen değişimği bir anlatı… Yönetmen, kuvvetlice bir bakış açısıyla, erkeklık durumlarına dair evrensel sorulara değinerek, bakmakyicinin iç dünyasına eleştirilar getirebilecek bir senaryo sunuşuyor. Bu tür bir kavram, özellikle son periyotlardaki vizyon filmlerden çok daha derin ve anlamlı bir anlatıyi ortaya koyar. Çünkü burada bir erkek hayatı söz konusu ve bu, doğru ya da yanlış diye bir şeyin olmadığı, sahipsizca erkeka özgü bir durum. temperamentler, bebeği kabul edip büyütebilirler veya reddedip kendi yollarına devam edebilirler. Ancak her iki yol da kendine özgü zorluklar ve getiriler barındırır. Bu nedenle, bu vizyon film, bizi etik değerlerimizi, erkeka dair inançlarımızı ve hatta içinde yaşamakdığımız insdönemlerun normlarını eleştiriya zorlar. tespitta, bir vizyon film yorumcusu olarak, böylesine düşündürücü bir anlatı ve kuvvetlice bir yönetmenlikle, bu vizyon filmi bakmakmekten memnuniyet duyardım. Hayatın ne kadar kafası karışık olabileceğini gösteren bu tür bir yapıt, bakmakyiciye önemli bir perspektif sunuşar.
Yorum Ekle